Zekânın tanımında araştırmacıların uzlaşamaması ve ortak bir tanım
yapamaması gibi, alan yazında üstün yetenekliliğin de ortak bir tanımı
bulunmamaktadır (Gökdere ve Çepni, 2004; Dawis, Rimm ve Siegle, 2011). Çünkü
hem üstün yetenek hem de zekâ hakkındaki epistemolojik söylemler, içinde
bulundukları kültür ile yakından ilişkili olduğundan karmaşık fenomenlerdir ve
kesin tanım açısından her ikisi de sorunludur (Zeigler ve Heller, 2000; Sak,
2011).
Piaget zekâyı uyum süreci olarak
görür (Aslan ve İmamoğlu, 2009) ve uyum, organizma-çevre etkileşiminde denge
demektir. Ona göre üstün yeteneklilik, organizmanın çevreyle etkileşiminde
denge kurabilme kabiliyetidir. Uyum ise sayısal bir şekilde ifade
edilemeyeceğinden IQ skorunun zekâ seviyesini açıklayamadığını varsayar. Loveckly (1999) ise üstün yetenekliliğin IQ
skoruna bağlı olduğunu düşünür ancak bireyin üstün yetenekli olabilmesi için IQ
puanının 120 IQ puanının üzerinde olması ve en az bir akademik alanda başarılı
performans sergilemesi gerekmektedir. Sak (2011) ise ne sadece IQ ne de sadece
performansın tanılamada yeterli olmayacağını düşünmektedir. Sak’a göre; üstün
yeteneklilik veya zekâ bireyin sosyal deneyimleri ile diğer insanların zihninde
inşa ettiği bir inanıştır. Ancak bireyin üstün yeteneği bilimsel olarak test
edilir ve onaylanırsa bilimsel platformdadeğerli olabilir. Yani bireyin üstün yetenekli olabilmesi
için yalnızca üstün performansa değil aynı zamanda üstün sayılabilecek kadar IQ
skoruna da ihtiyacı vardır. Lemons (2011) ise IQ ve bir alanda performansa ek
olarak yaratıcı ve/veya sanatsal alanlarda yüksek performans sahibi çocukların
da üstün yetenekli olduğunu belirtmiştir.
Bu tanımlara göre üstün yeteneklilikten bahsedebilmek için
doğuştan gelen bir kabiliyet ve üstün bir performans gereklidir. Ancak Maker
(2001) yalnızca bu şartların sağlanmasının üstünlük tanımını daralttığını
düşünür. Sousa (2009) IQ temelli tanılama düşüncesinin 1970’li yıllarda hâkim
olduğunu söyler ve Gagne (1985)’nin tanımına işaret ederek bu tanımların
eksikliğini eleştirir. Gagne (1985) üstün yetenekli çocuklarda doğuştan gelen
bir zekâ potansiyeli (IQ skoru), gelişmiş yaratıcı ve zihinsel beceriler ve
herhangi bir beşeri veya akademik alanda başarı (müzik, matematik, edebiyat
vs.) olması gerektiğine dikkat çeker. Üstün yeteneklilik tanımındaki
eksikliklere getirilen eleştiriler ve zamanla motivasyonun ve yaratıcılığın
öneminin de anlaşılması ile bu iki unsuru da içeren tanımlara doğru bir dönüşüm
gerçekleşmiştir. Renzulli (1978)’e göre
üstün yeteneklilik normalin üzerinde bir kabiliyet, görev sorumluluğu ve
yaratıcılığın birleşimidir. Birbiriyle etkileşim halinde olan bu üç özellik
şekil 1’deki gibi modellenmiştir.
Şekil 1. Renzulli (1978)’in Üç Halkalı Üstün Yeteneklilik
Tanımının Şematik Gösterimi
Renzulli (1978) üstün yeteneklilikte olmazsa olmaz üç
kriteri ele alarak şekil 1’deki üç etkileşimli modeli oluşturmuştur. Bu modele
göre üstün yetenekli bir bireyde genel ve özel yüksek yetenek düzeyi,
yaratıcılık ve göreve adanmışlık yani motivasyon bulunmalıdır. İleri düzey
genel yetenekler, dili seçkin ve akıcı kullanma, güçlü bir bellek, üst düzey ve
soyut düşünebilme, analiz ve muhakeme yapabilme yetenekleridir. Özel yetenekler
ise herhangi bir dalda (bilim, sanat, vs.) üstün performans gösterebilme yeteneğidir
(Köksal, 2007). Renzulli (1978)’ in bu
modelindeki kümelerden biri de göreve adanmışlık yani motivasyondur. Bu ise
üstün görev sorumluluğu ve üstün performans demektir. Amaible motivasyonun
yaratıcılığın en temel prensibi olduğunu savunur (Amaible’den aktaran Fasco,
2001). Ranco ve Chand (1995) da bireyin yaşamında problem unsurlarını bulması
ve bu problemlere makul çözümler üretmesi için yaratıcı düşünmesi ve
dolayısıyla da göreve adanmış olması gerektiğini söyleyerek, motivasyonun
bireyin gelişmişliğinin ve üstün başarı göstermesinin bir anahtarı olduğunu
ifade etmiştir. Renzulli (1978)’nin modelindeki bir diğer küme ise yaratıcılık
kümesidir. Bir diğer başlık altında “yaratıcılık” konusu daha detaylı ele
alınmaktadır.
Kaynaklar:
Aslan,
E, A. ve İmamoğlu, S. (2009). Üstün yetenekli ergenlerin bağlanma stilleri ve
yaratıcı düşünce becerileri ilişkilendirilebilir mi?, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 17, 57-80.
Dawis, G. A., Rimm, S. B. and Siegle, D. (2011). Education of the gifted and talented children, Upper Saddle River, NJ: Pearson.
Fasco, D. (2001). Education and creativity. Creativity Research Journal, 13, 317-327.
Gagne, F. (1985). Giftedness and talent: Reexamining a reexamination of the definitions, Gifted Child Quarterly, 29, 103-112
Gökdere, M. ve Çepni, S.
(2004). Üstün yetenekli öğrencilerin fen öğretmenlerinin hizmet içi
ihtiyaçlarının değerlendirilmesine yönelik bir çalışma; bilim sanat merkezi
örneklemi. Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 24(2), 1-14.
Köksal,
A. (2007). Üstün zekâlı çocuklarda
duygusal zekâyı geliştirmeye dönük program geliştirme çalışması, Doktora
Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Lemons,
G. (2011). Diverse perspectives of creativity uygulamanıng: controversial
issues when used for inclusion into gifted programs. Journal for the Education of the Gifted, 34(5), 742-772.
Lovecky,
D. V. (1999). Gifted children with ADHD.
Yıllık 11. Uluslararası CHADD Konferansı, 8 Ekim 1999, Washington, DC.
Maker,
C. J., (2001). Assessing and developing problem solving, Gifted Education International, 15, 232-251.
Ranco, M. A. and I.
Chand, (1995). Cognition and creativity. Educational
Psychology Review, 7 (3), 243-278.
Renzulli,
J. S. (1978). What makes giftedness? Re-examining a definiton. Phi Delta
Kappan, 60 (3), 180-184.
Sak,
U. (2011). Prevalence of misconceptions, dogmas, and popular views about
giftedness and intelligence: a case from Turkey. High Ability Studies, 22(2), 179-197.
Sousa, D. A., (2009). How
the gifted brain learners, Corwin Press, UK, London: Sage.
Ziegler,
A., and Heller, K. (2000). Conceptions of
scientific giftedness from a meta-theoretical perspective. In K. Heller, F.
Mönks, R. Sternberg, ve R. Subotnik (Eds.), International Handbook of
Giftedness and Talent (pp. 67–79). Oxford, England: Elsevier
Not: Makalenin tamamı Cevher (2015) yüksek lisans tezinden alıntılanmıştır.