13 Şubat 2018 Salı

Eğitimde Bazı Temel Kavramlar


1.      GİRİŞ
İnsanı yeterince önemseyen bilim, insanın değişim ve gelişimini de gerekli görerek, ürettiği kavramlarla ona yol göstermeye çalışır. Eğitim biliminin gelişimi de içinde barındırdığı kavramların anlaşılmasıyla gerçekleşebilir. Bu nedenle bu bölümde eğitim, öğrenme, öğretme, öğretim, öğrenim kavramları açıklanmaya çalışılacaktır.

1.1.Eğitim

Eğitim insanoğlunun var olduğu günden bu yana, içindeki öğrenme güdüsüne istinaden üzerinde en çok düşündüğü konulardan biri olmuştur. Orak (2015), eğitimin içinde yaşadığımız dünya olduğunu iddia ederken, Aşkın (2006) ise eğitimi ekonomik kalkınma ve kültürel gelişmişliğin yani medeniyetin ana öğesi olarak değerlendirir. Hayatımızın başlangıcından sonuna kadar devam eden bu olgu, takdir edilmelidir ki bilim dünyasında da hayli tartışılmış ve eğitim bilimciler tarafından pek çok kez tanımlanmıştır. En genel tanımıyla eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme oluşturma sürecidir (Ertürk, 1979; Aktaran: Tural, 2015). Demirel ve Kaya (2017), eğitimi, geniş anlamda bireyin toplum standartlarını, inançlarını ve yaşam yollarını kazanmasında etkili olan sosyal süreç olarak tanımlar. Ayrıca önceden saptanmış ilkelere göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkinlikler dizgesi olarak da aktarır (Oğuzkan, 1993; Aktaran: Demirel ve Kaya, 2017). Şimşek (2014) ise toplumsal hedefler doğrultusunda ve kendi gizil güçlerine dayalı olarak bireylerin davranış örüntülerini değiştirme yoluyla onların gelişimlerine katkıda bulunma süreci olarak görür. Eğitime ilişkin tanımlara bakıldığında üç temel özelliğinin vurgulandığı görülmektedir; (1) Eğitim bir süreçtir, (2) Eğitim sonucunda bireyde davranış değişikliği oluşur, (3) Davranış değişikliği bireyin yaşantıları sonucunda oluşur (Oral ve Yazar, 2017).
Teknolojideki hızlı gelişim, medeniyetlerin ilerleyişi, ekonomik atılımlar, refah düzeylerinin iyileşmesi gibi pek çok unsur insanın değişim süreci olan eğitimi pozitif yönde etkileyerek pek çok konuda gelişmesine vesile olmuştur. Eğitim kavramı zamanla bireye daha yakından bakmaya başlayarak, yöntem ve tekniklerinin de bu doğrultuda gelişmesine yardımcı olmuştur. Eğitimde meydana gelen değişmelerden en çok etkilenen kavramlardan biri de öğrenme kavramıdır (Mutlu ve Aydoğdu, 2003).

1.2.Öğrenme

Günümüz teknolojisiyle DNA’nın yapısına inildiğinde parmak izi gibi kişiye özel, pek çok yapının bulunduğu bilinmektedir. Makro boyutta kendi türüyle bu kadar benzeşim gösteren insanın, mikro boyutta benzersizliğe dönüşümü hayranlık verici olmakla beraber, kendisine dair bitip tükenmeyen bir merakla bilgi edinmesinin kapısını aralamaktadır. Süregelen çalışmaların nihayetinde insan beyninin de, insan adedi kadar çeşitlilik gösterdiği ve şahsa münhasır olduğu görülmektedir (Canan, 2016). Bu da anlama, kavrayış, algı düzeyi, zekâ seviyesi vb. pek çok bakımdan insan beynine dair oldukça renkli bir desen oluşturmakta, insan türünü özel kılan yönleriyle çeşitliliğini ortaya sermektedir. Ancak insandan insana böylesi bir farklılığın olmasına rağmen, benzer davranışlar sergilemesi de oldukça ilgi çekicidir. Bu konuda hayli yoğun çalışmalar gerçekleştiren eğitim bilimciler, öğrenme kavramının insanoğlu için ortak paydalardan biri olduğunu ileri sürerek, her insanın öğrenebildiğini iddia etmişlerdir (Dunn ve Dunn, 1993).
Dünyaya, öğrenmeye kurgulanarak gelen insanoğlunun nasıl öğrendiğine dair merakı, daha iyi öğrenebilmek için yöntem- teknik geliştirme, modeller, teoriler üretme ihtiyacı doğurmuş, böylelikle de “öğrenme” kavramı eğitim bilimleri içerisinde yerini almıştır. Hem insanoğlu için teşkil ettiği önem, hem de eğitim bilimcilerin yaklaşımlarındaki çeşitlilikten ötürü, öğrenmenin alanyazında pek çok tanımı bulunmaktadır. Öğrenmeye istendik bakış açısıyla yaklaşan Legendre ve Legendre (1998) bu kavramı, bireyin kendi iradesiyle ve isteyerek girdiği değişim süreci olarak tanımlamaktadır. Legendre ve Legendre (1998) bu tanımı ile bireyde öğrenme sonucu oluşacak memnuniyete, sevgiye, kasıtlı olarak tercih ettiği değişime vurgu yaparak, öğrenmenin aslında duygusal bir eylem olduğuna değinir. Canan (2016) ise duygusal olarak önemsediğimiz şeyleri öğrenebildiğimizi iddia ederek Legendre ve Legendre’nin bu tanımını destekler. Bray ve McClaskey (2013) öğrenmenin bireyin çevresini ayırt etmeye geçtiği dönemde başladığını düşünerek dış dünyayı algılama faktörüne değinir. Şimşek’ de (2014) öğrenmeyi tanımlarken çevreyi vurgulayarak, bireyin çevresiyle etkileşimi sonucu geçirdiği kalıcı değişimler olduğunu düşünür. Schmeck (2013), öğrenme eyleminin bireyi işgal eden, anlamaya yönelik içsel ve yorumlayıcı bir süreç olduğundan bahsederek, öğrenme esnasında bireyin iç dünyasındaki yoğunluk ve hareketliliğe de atıfta bulunur. Alanyazındaki pek çok tanım da Schmeck’in (2013), içsel serüven olarak gördüğü öğrenme tanımını destekler nitelikte olup, bu serüvenin zamanla disipline edilmesi gerektiğini ileri sürer (Hyun, Ediger ve Lee, 2017). Ertürk (1979) ise öğrenmenin davranış değiştirme süreci olduğundan bahseder. Ertürk’e (1979) göre öğrenme sonucu oluşan davranış değişikliği kalıcı, izli ve yaşantı ürünü olmalıdır (Aktaran: Enginer, 1994). Alanyazındaki öğrenme tanımlarına genel olarak bakıldığında, vurgulanan nitelikleri tek bir tanımda toplamak gerekirse; öğrenmenin, bireyin severek ve isteyerek, çevresiyle oluşturduğu etkileşimin kendi içerisinde meydana getirdiği meşguliyet ve yorumlayıcı süreç olduğunu söyleyebiliriz. Bu sürecin sonunda kalıcı ve izli davranış değişikliği görülmektedir.
İnsanoğlu için oldukça mühim olan öğrenme eyleminin, bireyin ve çevrenin inisiyatifine bırakılamayacağı ve disipline edilmesi gerektiği düşüncesi, öğretme ve öğretim kavramlarının doğmasını ve gelişimini de beraberinde getirmiştir.

1.3.Öğretme

Öğrenme eyleminin davranış değişikliği gibi insanı insan yapan çok önemli unsurlardan birine sebep olduğu düşünülerek; bu eyleme yön vermek, disipline etmek ve istenilen şekilde sonuçlanmasını sağlamak gerekçesiyle doğduğu kabul edilen öğretme kavramı Ertürk (1979) tarafından öğrenmeyi sağlama ve klavuzlama işi olarak tanımlanmıştır (Aktaran: Enginer, 1994). Bununla beraber öğretme, bireyin davranışlarında yaşantılar yoluyla, kalıcı izli davranış değişikliği gerçekleşmesini sağlama faaliyetleri olarak da değerlendirilebilir (Korkmaz, 2014). Alanyazında öğretme kavramında davranış değişikliği oluşturmaya odaklanıldığı görülmektedir. Nitekim Özçelik de (2010) öğretmeyi, bireye davranış değişikliği gerçekleştirmek için yaşantılar sağlama işi olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla bireye belirlenen hedefler doğrultusunda bir yaşantı sağlamak veya davranış değişikliği gerçekleştirmek, yaşantıları ve değişimi yönetmek etkili bir hazırlanma ve planlama sürecinin gerekliliğini ortaya koyar. Öğrenmeyi sağlamak için gerçekleştirilecek faaliyetlerin programlanma ihtiyacı böylelikle öğretim kavramının doğmasına sebep olmuştur.

1.4.Öğretim

Bireyin öğrenmesi öğrenme başlığı altında detaylı olarak tanımlanırken, öğrenme eyleminin pek çok faktör ile etkileşim içerisinde olduğuna değinilmişti. Öğrenme sürecinde aktif rol alan faktörlerin etkili kullanımının, öğrenme sonucunda ulaşılmak istenen hedeflere yaklaşmayı kolaylaştırdığı düşünülmektedir. Bununla beraber istenmeyen sonuçların oluşumu da böylelikle engellenmiş olur. Bu nedenle öğrenme ve öğretme eylemleri planlanmaya ihtiyaç duyar. Öğretim ise, tüm bu süreçlerin planlanması olarak düşünülebilir. Erden (2009), öğretimi okullarda yapılan planlı, kontrollü ve örgütlenmiş öğretme faaliyetleri olarak tanımlar. Daha açık bir ifadeyle, öğretme eyleminin programlanması olarak değerlendirilen öğretim kavramı; davranışın bireye nasıl kazandırılacağı, nasıl bir öğretme durumu ile bireyi ne yönde bir etkileşime sokacağı ve bu davranışın birey tarafından öğrenilmiş olup olmadığının nasıl analiz edileceğinin tasarımlanması olarak tanımlanabilir (Korkmaz, 2014). Öğretim belirli bir dalda uzmanlaşma veya meslek edindirme hedefleriyle bağlantılı olarak hazırlanmış bir süreci de içerebilir, bu da öğrenim kavramına işaret etmektedir.

1.5.Öğrenim

Öğrenim, herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil olarak tanımlanabilir (Url). Kazandırılmak istenen bilgi ve becerilerin önceden planlanarak, sistematik bir şekilde verilmesini amaçlar. Resmi kurum, kurs veya okullar yolu ile öğrenme ortamı oluşturulabilir.
Bireyin öğrenmesi, öğrenme eyleminin klavuzlanması, bilgi, beceri ve alışkanlık kazanması amacıyla tahsil görmesi, yani öğrenme, öğretme, öğretim ve öğrenim kavramları eğitimin kapsadığı, birbirleriyle son dereceli ilişkili, eğitim bilimleri açısından mühim kavramlardır. Eğitimin amacına ulaşabilmesi için bu kavramların işlevselliği ve işleyiş bakımından kusursuzluğu önemlidir.

1.6.Eğitim- Öğretim- Öğrenme- Öğretme İlişkisi

Eğitim öğrenme süreçlerinin formal ve informal tüm öğrenme çeşitlerini kapsadığı için, öğretme ve öğretim süreçlerini de içerisine alır. Eğitim sürecinin merkezini ise öğrenme eylemi oluşturmaktadır. Eğitim, öğretim, öğretme, öğrenme ilişkisi şekil 1’de gösterildiği gibi düşünülebilir. 

Şekil 1. Eğitim, öğretim, öğretme, öğrenme ilişkisi.
Şekil 1’de de görüldüğü gibi eğitim öğretime göre daha kapsamlı bir kavramdır. Eğitim yaşamın tümünü kapsayan bir süreç iken, öğretim belirli bir dönemde yapılır. Eğitim her yerde olabilir. Zaman ve mekân sınırı yoktur. Oysaki öğretim belirli ortamlarda (eğitim kurumlarında) gerçekleşir. Öğretim eğitimin planlı ve programlı kısmını oluşturur. Eğitim her türlü bilgi ve deneyimi kapsarken, öğretim önceden belirlenmiş, hedeflere ulaşmak için düzenlenmiş etkinlikleri kapsar. Yani öğretim eğitimin bir parçasıdır. Öğretim ise öğretme ve öğrenmeden oluşur. Öğrenmenin gerçekleşmediği öğretmeler için öğretim ve eğitimden söz edilemez. (Yılmaz, Koyunkaya, Güler ve Güzey, 2017).





KAYNAKLAR

Aşkın, Ö. (2006). Öğrenme Stilleri ile İlgili Elektronik Ortamda Yayımlanan Çalışmaların İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Bray, B. and McClaskey, K. (2013). A step-by-step guide to personalize learning. Learning & Leading With Technology,40 (7), 12-19.
Canan, S. (2016). Sinan Canan’ın 17.03.2016 tarihli Eğitim Günlüğü adlı programından alıntılanmıştır. https://www.youtube.com/watch?v=TeWAaDVS64c 26.12.2017.
Demirel, Ö., Kaya, Z., (2017). Eğitim ile ilgili temel kavramlar. Eğitim Bilimine Giriş. Pegem Yayıncılık: Ankara.
Erden, M. (2009). Eğitim Bilimlerine Giriş. Arkadaş yayınları, Ankara.
Enginer, E. (1994). Öğrenmeyi öğretme disiplini geliştirme. Eğitim ve Bilim Dergisi, 94, 15-21.
Dunn, R. and Dunn, K. (1993). Learning styles of the multiculturally diverse. Emergency  Librarian, 20 (4), 24-33.
Hyun, J., Ediger, R. and Lee, D. (2017). Students’satisfaction on their learning process in active learning and traditional classrooms. International Journal of Teaching and Learning in Higher Education, 29 (1), 108-118.
Korkmaz, S. (2014). 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Programının Öğrenme-Öğretme Boyutunun Değerlendirilmesi (Muş İli Örneği). Yüksek Lisans Tezi. Zirve Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gaziantep.
LeGendre, P. and LeGendre, L. (1998). Numerical Ecology. Amsterdam: Elsevier, http://books.google.com/books?id=KBoHuoNRO5MC&printsec=frontcover&hl=tr 26.12.2017.
Mutlu, M., Aydoğdu, M. (2003). Fen bilgisi eğitiminde Kolb’un yaşantısal öğrenme yaklaşımı. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1(13), 15-29.
Orak, Z. (2015). Türkiye'de Akademik Başarı Değişkeni Alanında Yapılan Öğrenme Stilleriyle İlgili Çalışmaların İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hatay.
Oral, B., Yazar, T. (2017). Eğitimde Program Geliştirme ve Değerlendirme. Pegem, Ankara.
Özçelik, D., A., (2010). Eğitim Programları ve Öğretim. Pegem, Ankara.
Schmeck, R.R. (2013). Learning strategies and learning styles. Educational Research for Policy and Practice, 12 (1), 57-65.
Şimşek, A. (2014). Öğretim Tasarımı. Ankara: Nobel Yayıncılık.
Tural, A. (2015). Yapılandırmacı yaklaşımı benimseyen sosyal bilgiler dersi          öğretim sürecine ilişkin öğrenci görüşleri. TSA, 19(2), 29-40.
Yılmaz, H., Koyunkaya, M.Y.,  Güler, F., Güzey, S. (2017). Fen, teknoloji, mühendislik, matematik (stem) eğitimi tutumu ölçeğinin Türkçe’ye Uyarlanması. Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 25(5), 1787-1800.
Url (Öğrenimin tanımı) url http://www.nedirnedemek.com/tahsilli-nedir-tahsilli-ne-demek  26.12.2017.